Rüyada uçmak
Son düzenlenme tarihi:
Ben düşlerimde mantıklı biçimde uçuyorum; süpermen gibi kolumu ileri uzatıp uçmuyorum. Benim için uçmak tıpkı su altında yüzmek gibi. Sadece sudan daha hafif bir sıvının ya da havadan daha yoğun bir gazın içindeymişim gibi hissediliyor. Uçabilmek için bütün vücudumu kullanmam gerekiyor. Üzerimdeki ağır kıyafetlerden suyun dibine batmışım da su yüzüne çıkmak için çırpınıyormuşcasına iki bacağım ve iki kolumla bi gerçek hayattakinden daha yoğun hissedilen havayı aşağıya ite ite ancak yükselebiliyorum. Bazı rüyalarda havayı daha hafif hissediyorum ve yükselmesi buna göre zorlaşıyor. Ne olursa olsun istediğim kadar yükselebilmem ya da hiç efor sarfetmeden uçabilmem muhtemelen hiçbir düşümde mümkün olmadı. Bazen gücüm sadece iki üç insan boyu, bazen bir apartman boyu, bazen de şanslıysam bir gökdelen boyu yükselmeye yetiyor. Bulutlara erişmek ise çok nadir bir durum. Maalesef çoğu rüyada iki üç insan boyu yükselebilmek bile nasip olmuyor.
Sadece kötü karakterlerden kaçtığım rüya tipinde uçabiliyorum. Benden başka uçabilen olmuyor ama benim uçabilmem yine de bir mucize gibi değil de kabiliyet olarak görülüyor. Bazen bu kötülerden havada tepinme kabiliyetim sayesinde uzun süren bir kovalamacanın ardından kaçabiliyorum. Ancak biraz uzaklaşmakla içim rahat etmez. Bunlar bana zarar vermek isteyen ve elinin altında bin bir numarası olan gaddar kişiler. O yüzden dünyasını öbür ucuna kadar havada tepine tepine gitmem lazım. Bu da kötü karakterlerden kaçma rüya tipini ayrı bir rüya tipi olarak gördüğüm gezginci rüya tipine dönüşmesine sebep olabiliyor. Tehlikelerden iyice uzaklaştıkça vücuttaki stres de buna göre azalmaya ve rüya daha hoşa gitmeye başlıyor. Yeni mekanlar görüyor, yeni maceralar yaşıyorum. Keyifle uça uça gezmek dolaşmak iyi güzel ama arkamda bırakıp gittiğim yerler ise bu rüyalara biraz burukluk katıyor.